Taştepeler Konaklamalı Gap Turu 21 Temmuz Kalkışlı
- Turun Kodu KT001
- Konumu: İzmir, Ankara, Antalya Kalkışlı Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin Ve Diyarbakır Turu
- Tur Tarihi: 21.07.2025
- Stok Durumu: Stokta var
1.Gün
Sabah kahvaltısı sonrasında Şanlıurfa Arkeoloji ve
Mozaik Müzesi ile gezimize başlıyoruz, Bölge de ziyaret edeceğimiz Göbeklitepe
ve Karahantepeye ait bir çok eserleri detaylı olarak inceleme ve
rehberlerimizin anlatımıyla ön bilgiye sahib olmuş olacağız.
Gezimiz Balıklıgöl Havzası Ziyaretleri ile devam ediyor, Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez. Rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atıldıktan sonra, bir mucize gerçekleşir ve etraf güllük gülistanlık olur. Bu mucizenin gerçekleştiği mekânın Balıklıgöl ve çevresi olduğuna inanılır. Dini bayramlar da ile Mevlit ve Kandil gecelerinde en yüksek ziyaretçi sayısına ulaşır.
Diğer bir rivayette ise Zeliha'nın göz yaşlarından oluştuğu içi ve
arapçada göz yaşı anlamına gelen "Aynzeliha" adı verilmiştir. Halk
inanışlarında göl veya göldeki balıklar kutsal sayılmaktadır. Bu balıklara
dokunanların öleceği, yada başına bela geleceği inanılır. Gölün etrafında
insanların rahatlıkla oturup, bu tarihi dokunun atmosferini içine çekip dinlenmesi
için çay bahçeleri mevcuttur. Özellikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçi sayısı
çok olan gölün içerisinde ise iki tane kayık bulunmaktadır. Misafirler,
istediği taktirde kayıkla küçük bir tur atabilmektedirler.
Gezimiz Gümrük Handa Menengiç Kahvesi ikramı ile devam ediyor, Tarihi ve kültürel yapısıyla dikkat çeken kentlerden Şanlıurfa'da, Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan ve günümüzde de canlılığını koruyan tarihi "Gümrük Hanı", yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Tarihi Balıklıgöl
Yerleşkesi civarındaki Haşimiye Meydanı'nda yer alan ve 1563'te Urfa
Sancakbeyi Halhallı Behram Paşa tarafından inşa edildiği belirtilen Gümrük
Hanı, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde "Yetmiş Hanı" olarak
anılıyor.
İki
katlı olup kesme Urfa taşıyla yapılan ve avlusundan Hazreti İbrahim'in doğduğu
ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl'ün suyu akan tarihi
hanın, Osmanlı döneminde, ticari faaliyetlerin yürütüldüğü mekanların başında
geldiği belirtiliyor.
Gezimiz Tarihi Çarşıları Ziyaretleri Sonrasında 3 Gece Konaklamamızı Gerçekleştireceğimiz Hotelimize doğru harekete geçiyoruz.
İlk Gün Akşam Yemeğimiz sonrasında Sıra Gecesi Şovu olacaktır, Sıra Gecemiz Çiğköfte ve Tatlı İkramı Ücretsiz olarak verilecektir.
Otelimizde alacağımı açık büfe sabah kahvaltısı ardından gezimize ilk duragmız olan tarihin sıfır noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe ve Karahantepe den başlıyoruz.
Göbeklitepe, MÖ 10. bin yılın sonlarından MÖ 9. bin yıllarına tarihlenen bir tarih öncesi alandır. Neolitik döneme ait olan bu yer, yeryüzündeki ilk inanç merkezi olarak nitelendirilmektedir. Bölgede yaklaşık 20 adet tapınak tespit edilmiş, şu ana kadar 6 adet tapınak gün ışığına çıkartılmıştır.
Gezimize Karahantepe ile devam ediyoruz, Karahantepe, Şanlıurfa’nın 60 kilometre doğusunda yer almaktadır. 12 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Şanlıurfa’nın, antik kent Ur Kaśdim (Kaldealıların Şehri) olduğuna inanılır. Urfa, bölgede gelişmiş tüm uygarlıkların mirasını gururla sergilemektedir.
Şanlıurfa, Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların kutsal kabul ettiği
bir yerdir. Eski Ahit’e göre, “üç tek tanrılı dinin babası” olan İbrahim
Peygamber, Ur Kaśdim şehrinde doğmuş ve ailesiyle birlikte “Atababalar Evi”
Harran’a göç etmiştir.
Şanlıurfa toprakları, M.Ö. 2. binyılda Hurri Devlet’nin şehirlerinden
birisiydi. Kimileri Hz. İbrahim’in Mevlid-i Halil Camii’nin bulunduğu yerin
yakınındaki bir mağarada doğduğuna inanır. Bölge ve mağara bu nedenle kutsal
kabul edilir.
Göbeklitepe, Karahantepe, Nevali Çori gibi çok yakın çevrede bu kadar çok
Neolitik yerin hemen hemen aynı bölgede yer alması ilginçtir.
Son arkeolojik çalışmalar, Karahantepe’nin Göbeklitepe’den bile daha erken
olabileceğini göstermektedir. Bu durum sitenin dünyanın bilinen en eski
Neolitik bölgesi olduğunu göstermektedir. Nevali Çori ve Göbeklitepe’de olduğu
gibi Karahantepe’de de benzer bir yerleşim planı bulunmaktadır.
Bugüne kadar 250’ye yakın “T” şeklinde dikilitaş gün ışığına çıkarılmıştır.
“Göbeklitepe Kültürü ve Karahantepe Kazıları” projesi kapsamında İstanbul
Üniversitesi tarafından bölge halkının “Keçilitepe” olarak bildiği alanda 2 yıl
önce yüzey araştırmaları başlatılmıştır. Çalışmalar, Profesör Dr. Necmi Karul
tarafından yönetilmektedir.
Karahantepe ve tüm Şanlıurfa bölgesi, dünyanın bilinen tarihini değiştirmeye
devam etmektedir.
Gezimize Harran Ören yeri ile
devam ediyoruz, Harran Kümbet Evleri ören yerinden toplanan tuğlalarla 150-200 yıl önce
inşa edilmiştir. Kare, ya da kareye yakın prizmatik bir temel üzerine bindirme
tekniğinde tuğlalardan yapılmıştır.
Harcında gül yağı,
saman, pişmiş toprak ve yumurta akı kullanılan, mimari yapısı ve malzemeleri
sayesinde de yazları serin, kışları sıcak tutma özelliğine sahip evler,
aşağıdan yukarıya doğru gittikçe daralmaktadır. Yüksekliği içeriden 5 metreye
varan ve 30-40 tuğla dizisiyle örülerek inşa edilen evler, içeriden ve
dışarıdan balçıkla sıvanması sayesinde varlıklarını bugüne kadar
sürdürebilmişlerdir.
Tarihi belgelerden anlaşıldığına göre, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı Sümerce ve Akatça “Seyahat-Kervan” anlamına gelen “Harran-u” dan gelmektedir. Diğer bir görüşe göre de “Kesişen Yollar” anlamındadır.
Batan Güneşle Beraber Hotelimize Dogru Hareket Ediyoruz.
3.Gün
Otelimizde alacağımı açık büfe sabah kahvaltısı ardından
gezimize ilk Nesli Tükenmekte olan Birecik Kel Aynak Kuşlarının incelenmesi ile
başlıyoruz,
Gezimize Zeugma Antik Kenti ile devam ediyoruz,
Gezimize Gaziantep Zeugma Müzesi ile devam ediyoruz,
Gezimize Gaziantep Elmacı Pazarı ve Çarşılar Turu ile devam
ediyoruz,
Gezimize Kayıp Şehir Halfeti Tekne Turu ile Batan Güneş
eşliğinde veda ediyoruz,
4.Gün
Otelimizde alacağımı açık büfe sabah kahvaltısı ardından
gezimize Mardin Dara Antik Kenti ile başlıyoruz,
Gezimize Kasımiye Medresisi ile devam ediyoruz,
Gezimize Deyrul Zafaran Manastırı ile devam
ediyoruz, Deyrulzafaran Manastırı, Mardin’in 4 kilometre
doğusunda, Mardin Ovasına hakim bir noktadadır. Üç kattan oluşan Manastır
5'inci yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü
haline 18'inci yüzyılda kavuşmuştur. Manastır, MÖ Güneş Tapınağı, daha sonra da
Romalılar tarafından kale olarak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edildi.
Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun bazı azizlerin kemiklerini buraya
getirterek kaleyi manastıra çevirdi.
Gezimize Zinciriye Medresesi ile devam ediyoruz,
Gezimiz ‘e Mardin e 80 Km Mesafede bulunan Diyarbakır ile devam ediyoruz, Diyarbakırdaki ilk durağımız On Gözlü Köprü, On Gözlü Köprü, adını üzerinde bulunan on kemer gözünden almaktadır. Köprü 1065 yılında Mervaniler döneminde inşa edilmiştir ve 178 metre uzunluğunda ve 5.6 metre genişliğindedir. Yapımında kullanılan siyah bazalt taşları, Diyarbakır'ın volkanik geçmişini ve mimari geleneğini gözler önüne sermektedir.
Gezimize Tarihi Diyarbakır Ulu Cami ile devam ediyoruz,
Gezimize Diyarbakır Tarihi Sokaklarından Müze ye doğru
yürüyüş yaparak geçiyoruz,
Dönüş Yolculuğu için Diyarbakır Havalimanına Doğru Yola
Çıkıyoruz.
Bir Sonraki Seyhatiniz de Buluşmak Ümidiyle.